SETBİR Gıda Güvenliği Projesi KOBİ Eğitim Semineri İzmir'de yapıldı

SETBİR'in Sivil Toplum Diyaloğu Gıda Güvenliği Projesi kapsamındaki KOBİ Eğitim Semineri’nin ikincisi İzmir’de gerçekleştirildi.

Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortak finanse edilen Sivil Toplum Diyaloğu Programı kapsamındaki “Gıda Güvenliği” projesinin KOBİ’lere yönelik ikinci eğitim semineri 12 Ocak 2017 tarihinde İzmir’de gerçekleştirildi. Hilton Hotel- Konak’ta gerçekleşen etkinliğe geniş çaplı katılım sağlandı. Et ve süt sektörü temsilcileri, meslek odaları ve İzmir İl Tarım Müdürlüğü yetkililerinin katılımlarıyla gerçekleşen seminer, KOBİ’lerin doğru bilgi ve uygulamalara ulaşmasını hedefledi.

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölüm Başkanı ve SETBİR Akademik Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Barbaros Özer tarafından verilen seminerin açılış konuşmasını, SETBİR Yönetim Kurulu Üyesi Tahir Selçuk Yavuz yaptı. Açılış konuşmasında gıda güvenliğine değinen Yavuz, tüm insanların sürdürülebilir, güvenilir, uygun fiyatta, kaliteli, sağlıklı beslenme alışkanlıklarını geliştirecek gıdaları satın alma ve tüketme hakkına sahip olduğunu; bunun çağdaş dünyanın en temel insan hakkı olduğunu belirtti. Gıda tüketiminin, yaşamın devamlılığı için zorunlu olduğunun ve bir insanın yaşamı boyunca ortalama 30 ton gıda tüketmede olduğunun altını çizdi. Güvenli olmayan gıda tüketiminin, insanlık tarihinin yazılmaya başlandığı günden bu yana halk sağlığı sorunu olarak bilinmekte olduğunu, gıda kaynaklı sorunların, sadece insan sağlığının değil, ülkelerin ekonomik ve sosyal yapılarını etkilemekte olduğunu belirterek devam etti.

Tahir Selçuk Yavuz açılış konuşmasında “gıda güvenliği” ve “gıda güvenilirliği” kavramları arasındaki farka değindi; “Gıda güvenliği”nin, ürün güvenliğinin sağlanması yolu ile halk sağlığı yönetimi olduğu; "Gıda güvenilirliği" kavramının ise Birleşmiş Milletler’in dünyadaki aç nüfusun yarı yarıya azaltılması hedefi ile her insanın yeterli, temiz ve sağlıklı gıdaya ulaşma imkânını tarif ettiğini bildirdi. Gıda güvenliğinin, gıda zinciri içindeki tüm kuruluşların, yani yem ve gübre üreticilerinden gıda maddeleri üreticilerine, birincil üreticilerden, ambalaj üreticilerine, taşıma ve depolama operatörlerine, toptancılardan perakendecilere, gıda servisi ve satış yerlerine kadar herkesin birlikte hareket edeceği, birbirleri ile etkileşim içinde olması gereken bir olgu olduğunu vurguladı. Ayrıca gıda güvenliği sistemlerinin, gıda kaynaklı tehlikelerin azaltılması için etkin bir yöntem olan “çiftlikten sofraya gıda güvenliği” yaklaşımını öne çıkarmakta olduğunu; gıda kaynaklı tehlikelerin önlenmesi için temel yaklaşımın, hammaddeden başlayarak gıda tüketimine kadar gıda zincirindeki her bir aşamanın dikkatle incelenmesini ve kontrol tedbirlerinin uygulanmasını gerekli kıldığının altını çizdi.

Yavuz, konuşmasına proje ile ilgili bilgiler vererek devam etti: “SETBİR üyeleri olarak, öncelikli konumuz olan gıda güvenliği üzerine, hem tüketicilerimizde hem de KOBİ’lerimizde bir farkındalık yaratmak üzere, AB Sivil Toplum Diyalogu Programı kapsamında bir projeyi yürütme görevini üstlendik.”

Tahir Selçuk Yavuz’un açılış konuşmasının ardından, Sayın Prof. Dr. Barbaros Özer tarafından eğitim seminerine başlandı. Et ve süt sektörlerinde gıda güvenliği ve önemi, gıda katkı maddeleri hakkında bilgi verildi. Eğitim seminerinde, gıda güvenliği tanımından ve öneminden, gıda güvenliğini tehdit eden risk unsurlarından bahsedildi. Bunun yanında gıda güvenliği mevzuatı ve gıda güvenliği yönetim sistemleri konularında bilgilendirmeler yapıldı. Eğitimde risk analizine dikkat çekildi, Dünya Ticaret Örgütü’nün (WTO) risk analizinin; ülke, bölge, dünya epidemiyolojik verileri göz önünde tutularak genel ve lokal kararların alınması ve uygulanmasını önerdiği vurgulandı. HACCP sistemi detaylı bir şekilde ele alındı ve et ve süt endüstrisi için model HACCP planlarından söz edildi. Seminerde, gıda işletmelerinde biyofilm oluşumu, gıda işletmelerinde atık yönetimi, gıda güvenliği ve biyoterörizm konuları hakkında da önemli bilgiler verildi.

Eğitim boyunca katılımcılar tarafından çeşitli sorular yöneltildi. Katılımcıların doğru bilgiye ulaşması, bu kapsamda doğru uygulamaların artması amaçlandı. Sabah ve öğle olmak üzere iki oturumlu gerçekleşen eğitim, başarılı bir şekilde tamamlandı.

Gıda Güvenliği Projesi hakkında:

SETBİR tarafından yürütülen proje, gıda güvenliği ve gıda katkı maddeleri alanında Türkiye’de ve AB’de çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşları arasında iletişimin ve işbirliğinin güçlendirilmesini hedefliyor. İspanya’nın Valensiya Bölgesel Gıda Federasyonu (FEDACOVA) ortaklığında gerçekleştirilen proje,  Ankara, İzmir, İstanbul ve Valensiya’da uygulanmaktadır.

Proje kapsamında, Türkiye’nin AB üyeliği süreci dâhilinde, Türkiye ve AB üye ülkelerindeki gıda sektörüne ait sivil toplumlar arasında karşılıklı işbirliği sağlamak, gıda güvenliği ve gıda katkı maddeleri konularında KOBİ’leri ve tüketicileri bilinçlendirmek hedeflenmektedir.

Proje kapsamında KOBİ’lere ve tüketicilere gıda güvenliği ve katkı maddeleri konusunda doğru ve gerekli bilgilerin verilmesini amaçlayan eğitim ve seminerlerin düzenlenmesi planlanmaktadır. Aynı zamanda gıda güvenliği ve katkı maddeleri konularında AB üye devletlerinin uygulamaları hakkında bilgi edinilmesi, iyi uygulama örneklerinin düzenlenmesi ve bunların eğitim, seminer ve internet yoluyla ilgili kitleye aktarılması sağlanmaktadır.

Sivil Toplum Diyaloğu Programı hakkında:

Sivil Toplum Diyaloğu Programı, Türkiye ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerden sivil toplum kuruluşlarının ortak bir konu etrafında bir araya gelerek, toplumların birbirini tanımaları, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmaları ve kalıcı diyalog kurmalarını sağlayan bir platform olarak geliştirildi.

Avrupa Birliği katılım öncesi mali yardım aracı (IPA) kapsamında Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği tarafından ortak finanse edilen Sivil Toplum Diyaloğu Programı, Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Merkezi Finans ve İhale Birimi'nin sözleşme makamı olduğu program 2008 yılından beri farklı tema ve sivil toplum kuruluşlarını kapsayacak şekilde hayata geçiriliyor.

Sivil Toplum Diyaloğu Programı Dördüncü Dönemi hakkında:

Türkiye’nin de dâhil olduğu 21 farklı ülkeden 200’ün üzerinde kuruluş bir araya gelerek 80 diyalog projesini hayata geçiriyor. Enerji; çevre; adalet özgürlük ve güvenlik; tüketicinin ve sağlığın korunması; bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonu; iş kurma hakkı ve hizmet sunumu serbestisi; işletme ve sanayi politikası; tarım ve balıkçılık; eğitim alanlarında geliştirilen projelere yaklaşık 11 milyon Avroluk mali destek sağlanıyor. Böylelikle diyalog projelerine bugüne kadar verilen toplam destek 42,5 milyon Avroyu aşıyor. AB’nin dokuz politika alanına yayılan projeler ile birlikte tüm programda ulaşılan ortaklık sayısı yaklaşık 600’e ulaşıyor.

Sivil Toplum Diyaloğu Programı ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için 0312 428 47 74-75 numaralı telefonu arayabilir, www.siviltoplumdiyalogu.org  sayfasını takip edebilirsiniz.